Bağımlılık, Tarihsel süreç açısından bakıldığında insanların yaşamsal tecrübeleri sonunda farklı nesnelere, maddelere ve durumlara karşı sürekli artan bir heyecan ve ilgi duyması olarak tanımlanabilir. Bu artan heyecan ve ilgi zaman ilerledikçe insanları kendi etkisi altına alarak bağımlılığın oluşmasına sebep olmaktadır. Bağımlılık toplumların neredeyse büyük bir kesiminde ilk belirtilerini madde bağımlılığı aracılığıyla ortaya çıkartmaktadır. Yaşanılan bu durum ele alındığında bağımlılık kavramı literatürde madde bağımlılığı olarak ele alınmıştır. Bu şekilde incelenmesinden sonra madde bağımlılığı, kişinin bir maddeyi herhangi bir hastalığı ortadan kaldırma hedefini amaçlamadan kaçınılmaz bir arzu ve ihtiyaç duyarak sürekli olarak istemesi durumunun artmasıyla oluşan patolojik rahatsızlıklardır (Günal, 1976: 14). Buradan yola çıkarak yapılan çalışmalar ışığında gizli bağımlılık adı verilen ve davranışsal bağımlılık çeşidi olan kumar bağımlılığı (Dinç, 2014: 22) meydana gelmektedir.

Günümüz bilgi ve internet çağı olması sebebiyle kumar bağımlılığının yanı sıra televizyon, telefon, oyun ve internet gibi davranışsal bağımlılıklarda meydana gelmektedir. Telefon bağımlılığı teknolojik bağımlılık türünde oluşan bir bağımlılık türüdür. Özellikle telefonun büyük kitlelere yönelik bilgi ve iletişim olanağını arttırmasından dolayı tüm insanlığa yönelik bir bağımlılık tehdidi oluşturmaktadır. Akıllı telefonlarımızın iletişim, sosyal medya ve tüm işlemlerimizi yapabileceğimiz birçok imkânı sağlayan araç haline gelmesi (Byun vd., 2013: 1) ve günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olması telefon bağımlılığının meydana gelmesine ortam hazırlamıştır (Demirci, Orhan, Demirdaş, Akpınar ve Sert, 2014: 227).

Telefon bağımlılığı, internet bağımlılığı baz alınarak telefonun aşırı derecede kullanılmasıyla insanların günlük hayatlarında patolojik sonuçların ortaya çıkması veya kişilerin günlük yaşam içindeki yaşadığı korkulardan kaçmak için aşırı telefon kullanımına yönelip zorlayıcı davranışlara sebebiyet veren obsesif bozukluklar olarak da açıklanmaktadır (Hollander, 1993: 76). Telefon bağımlılığı büyük oranda gençlerde, ergenlerde ve yaşam kalitesi daha üst düzey olan bireylerde görülürken (Thulin ve Vilhemson, 2007, Taylor ve Harper, 2003 akt. Özaşçılar, 2009), bağımlıların telefon kullanmadıkları zamanlarda depresyon, anksiyete, uykusuzluk gibi psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklar baş göstermektedir (Foerster, Roser, Schoeni ve Röösli, 2015: 278).

Günlük hayatta her geçen gün etkinliğini arttıran ve bireylerde bağımlılık etkisini arttıran internet bağımlılığını 1996 yılında Dr. Goldberg tarafından ilk kez tanımlanmıştır. Dr. Goldberg DSM-IV de yer alan karmaşıklığı daha net açıklamak için madde bağımlılığı için tanımlanan kriterleri internet için uyarlamıştır (Young, 2004: 403). Bu açıklamadan sonra internet bağımlılığı bilimsel ortamlarda tartışma konusu olmuştur. Fakat DSM-IV de internet bağımlılığı patolojik bir durum olarak yer almamıştır (Nalwa ve Anand, 2003: 653). Daha sonraki yıllarda patolojik kumar bağımlılığının tanı ölçütleri internet bağımlılığına uyarlanarak internet bağımlılığı tanı ölçütleri açıklanmıştır. Bu sayede internet bağımlılığının bilimsel mecrada tanı kriterleri açıklanmıştır (Block, 2008: 306).

İnternet bağımlılığının sonuçları arasında, internetin aşırı kullanımından dolayı kişilerin kendilerine hâkim olma konusundaki yetersizliği, davranış ve düşünceleri gizleme, yalan söyleme, psikolojik yoksunluk gibi belirtilerle birlikte kişiler üzerinde birtakım patolojik sorunlar bırakan bir davranış şekli olarak da açıklanmaktadır (Young, 2007: 4). Bu bağımlılık türünde sadece internet üzerine bağımlı olmakla kalmayıp ayrıca internet üzerinden kişilerin kullandıkları aktivite ve uygulamalara da bağlı veya bağımlılık göstermede görülmektedir. İnternet bağımlılığında kullanılan tanı ve ölçütlerin ortaya çıkmasında kişilerin fiziksel, toplumsal ve psikolojik özelliklerini de içeren gibi birçok durumun etkisi de göz önüne alınmıştır. (Ögel, 2012: 136). İnternet bağımlılığın ortaya çıkardığı sorunlara bakacak olursak kişilerde sosyal, akademik, mesleki, ruhsal ve fiziksel sorunlar en başta yer almaktadır (Young, 2007: 2; Odabaşıoğlu, Gürkan, Özgür, Yasin ve Pektaş, 2007: 49).

Kumar, oyun, telefon ve internet bağımlılığı geçer mi? Uzmanlar Olarak Ne yapmaktayız?

Bu rahatsızlığın tedavisi mümkündür. Patolojik kumar bağımlılığının tedavisinde sıklıkla madde bağımlılığı tedavisi modeli uygulamaktadır. İnternet bağımlılığında bilişsel-davranışçı tedavisini uygulamaktayız.

Bu süreçte Uzman Psikologlarımız yapacakları psikoterapiyle danışanlarımıza şöyle yararlı olacaktır;

Kumar düşüncesini oluşturabilecek ortamlardan uzak durmaları konusunda bilinçlendirmek ve bireyin uzak durmasını sağlamak
Kumara dair olumsuz alışkanlıkların yerini olumlu alışkanlıklarla doldurulmayı sağlama.
Bireyin ihtiyacını karşılayacak kadar para bulundurması, gereksiz kredi kartı kullanımını durdurması gerektiğini bildirmek.
Aile ve sevdiklerinizle daha çok vakit geçirerek manevi yönden doyum sağlanması.
Kumar kişiler için eğlenceli, heyecanlı bir aktivite olarak görülebilmekte ancak danışanlarımıza sonuçların kendisi, ailesi ve yakın çevresine verebilecek zararları anlatıp, sonuçlar ile kendisini yüzleştirerek farkındalık yaratmak.

Psk. Ali Tolcu

Önerilen Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir