Aldatılmayı nasıl tanımlarsınız? Eşin/sevgilinin porno izlemesi aldatma mıdır ya da sosyal medya uygulamaları aracılığıyla biriyle tanışması? Peki ya arada cinsellik olmadan karşı cinsle konuşması da aldatma sayılır mı? Neyin aldatılma olarak kabul edilip neyin kabul edilmeyeceği kişiden kişiye değişiklik gösterebilmesine rağmen aldatma kavramı genel olarak herkes için aynıdır ve benzer sonuçlar doğurur. Aldatılmak; kandırılmak, oyuna getirilmek, arkadan iş çevrilmesi ve güven ilişkisinin kırılması demektir. Toplumda erkeklerin daha çok aldattığına ilişin bir önyargı olsa da kişilik özellikleri, biyolojik faktörler, tatminsiz cinsel hayat, ilişkide güven eksikliği ve problemler yaşanması hem kadınların hem de erkeklerin ilişkide olduğu kişiyi aldatabilmesine neden olur. Ancak, neyin aldatma sayıldığı konusunda kadınlarla erkeklerin fikirleri farklılık gösterir. Yapılan araştırmalara göre kadınlar duygusal aldatmayı daha çok kırıcı olarak kabul ederken erkekler cinsel içerikli aldatmaları daha çok olumsuz görmektedir. Bu farklılığın yanı sıra herkeste aldatılma sonrası verilen tepkiler duygusal olarak etkilenmenin sonucudur. İlişkilerin dinamiği kişilerin psikolojik olarak çökmesinden olumsuz etkilenir.

Aldatılmanın öğrenilmesiyle yaşanalar

Aldatılmanın öğrenilmesiyle birlikte yaşanan şok duygusu birçok olumsuz duygu ve düşünceyi tetikler. Aldatılmanın ilk şokuyla birlikte inanamama ve daha sonra izleyen süreçte üzüntü, kırgınlık, öfke ve kıskançlık duyguları aldatılan kişinin bedenini ve zihnini etkisi altına alır. Kişinin aldatılmaktan dolayı özsaygısı ve özgüveni düşer, aldatılmanın nedenini kendisinde görerek kendini suçlamasına bile neden olur. Hatta, kişinin güven duygusu zedelendiği için gelecekte güven problemleri yaşama olasılığı artar. Öfke duygusu bazı kişilerde o kadar yoğun olur ki intikam alma isteği her şeyden ağır basar. Yaşanılan bütün bu duygular olumsuz düşüncelerin oluşmasını sağlar. “Ben değersizim.”, “Ben bunu hakkettim.”, “Eğer aldatılmasaydım kesin bu ilişki devam ederdi.”, “Ben yetersizim ve sevilemem.” gibi düşünceler de sonuç olarak yaşanılan duyguları yoğunlaştırarak içinden çıkılmaz duruma sokar. Aldatılmanın sonucunda kişi tıpkı fiziksel bir acı hissi yaşar gibi acı çeker. Yaşanılan hisler tıpkı bir bağımlık bırakılırken gerçekleşen hislerle benzerlik gösterir. Kişinin, ruminasyon (sürekli nedenleri ve sonuçları hakkında düşünme) yapma ihtimalinden dolayı depresyon ve anksiyete belirtileri, “Şimdi ne yapıyor acaba?” diye merak duygusundan kaynaklanan “stalklamak” gibi takıntılar ortaya çıkabilir. Yapılan araştırmalar da aldatılmanın, psikolojik ve duygusal strese neden olarak ruhsal sağlığı etkilediğini kanıtlanmıştır. 2016 yılında Selin Onaylı, Baker ve Kordoutis tarafından yapılan araştırmada; aldatılma sonrası ruminasyonun duygusal açıdan etkisi araştırılmıştır. 72 Türk katılımcının aldatılma sonra ruminasyon yapma sıklıkları ve duygudurumları değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonucunda; aldatılmayla ilgili ruminasyonun pozitif duyguları olumsuz etkilediği, olumsuz duyguları arttırdığı bulunmuştur.  Nevada Üniversite’sinde M. Rosie Shrout’un öncülüğünde gerçekleştirilen araştırmada ise son üç ay içerisinde aldatılmış olan 230 öğrenciye anket uygulanmıştır. Anketlerin sonucunda; aldatılma sonrasında kişilerin daha çok duygusal stres yaşadıkları ve daha çok riskli davranışlarda (az veya hiç yememe, alkol ve madde kullanma, aşırı egzersiz yapma, alkol ve madde etkisinde cinsel birliktelik yaşama) bulundukları ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak, olumsuz nitelikteki duygu ve düşünce aldatılan kişinin davranışlarını da etkileyerek geri dönülmez hatalar yapmasına, kendine zarar vermesine yol açmaktadır.

Aldatılmanın bütün bu etkilerinin sonucunda kişi mutsuzluk, isteksizlik, endişe, çökkünlük yaşar ve ilişki geri döndürülemez şekilde zedelenir. Kişinin daha temkinli olmasından ve güven duygusunun yitirilmesinden dolayı ilişkinin dinamiği etkisi gibi olamayabilir. Peki aldatılma sonrası, güven duygusu tekrar kazanılır mı?

Aldatmanın etkileri nelerdir?

Aldatılmanın en yıkıcı etkisi belki de kişinin güven duygusunu kaybetmesidir. Hem aldatan kişiye karşı hem kendi kendine hem de gelecekle ilgili güvensizlik aldatılan kişiyi daha çok mutsuz, ümitsiz ve küskün duruma sokar. Bu nedenle yıkılan güven duygusuyla baş etmek önemlidir. Acele karar vermeden “Acaba ya hep başıma bu gelirse, hep yalan söylerse.”, “Ya yapmam demesine rağmen konuşmaya devam ederse?” şeklideki şüphe içerikli düşünceleri kontrol etmeye çalışarak iletişim kurmak gereklidir. Öncelikle, aldatılan kişi kendisine olan güvenini, özsaygısını ve olumsuz düşüncelerini kontrol edebilmeli ve dengeleyebilmelidir. Sabırlı olmak, kendine gereken zamanı tanımak, hayata devam edebilmek için affedebilme seçeneğini gözden geçirmek gereklidir. Atfetme seçeneği için kişinin ilişkiyi devam ettirmek için yeterli motivasyonu olmalıdır ve aldatılma nedenleri hazmedebilmelidir. Affetmek, aldatılma ile ilgili olan her şeyi unutmak değildir. Aksine hatırlamayı, bundan ders çıkarabilmeyi ve devam edebilmeyi içerir. Aldatılmadan dolayı yaşanan kalp kırıklığını, güven zedelenmesini aşmak ve ilişkinin gidişatını belirlemek için ise partnerle açıkça ve net bir şekilde kaçınmadan konuşulmalıdır. Beraberce karşılıklı olarak yalan söylenmemesi üzerine anlaşmalı, var olan sorunları değerlendirerek paylaşmalı ve olası çözüm yolları gözden geçirilmelidir. Abrahamson ve arkadaşlarının (2012) yaptığı araştırmada aldatılma sonrası çiftlerin ilişkilerini sürdürmesine nelerin yardımcı olduğunu incelenmiştir. Aldatan eşler kaybedilen güvenin tekrar geri kazanılması gereken bir şey olduğunu; sınırları çizmenin, ben merkezciliği değiştirmenin, iletişimin ve yalandan uzak durmanın önemini bildirmişlerdir.

Özetle, aldatılma ilişkilerin bitmesine neden olan en büyük etkenlerden biridir. Kişinin fiziksel ve zihinsel sağlığını olumsuz yönde etkileyerek eğer baş etme ve güveni tekrar inşa etme yöntemleri tek başına sağlanamıyorsa profesyoneller tarafından gerekli yardım alınmalıdır. İlişkiye devam etmek ve toparlayabilmek isteniyorsa çift terapisine başvurulabilir. Kişisel olarak ise aldatılmadan kaynaklanan güven duygusunun tekrar inşası ve olumsuz değer yargılarının değişimi bireysel psikoterapiler ile mümkündür.

Harmoni Psikolojik Danışmanlık Merkezi

Klinik Psikolog Ezgi Özer

Önerilen Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir